Aliağa'nın kurtuluşunun 101'ci yıl dönümü nedeniyle kutlama programı düzenlendi.
Aliağa Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen törene Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney, Belediye Başkanı Serkan Acar, Garnizon komutanı Albay Faruk Altun, Cumriyet Başsavcısı Mehmet İmir, siyasi parti temsilcileri, STK'lar, okullar, Öğrenciler, öğretmenler ve vatandaşlar katıldı.
Çelenklerin Atatürk Anıtına bırakılması ve saygı duruşu ve istiklal marşı ile tören başladı. Günün anlam ve önemine dair bir konuşma yapan eğitimci yazar Cevat Yıldırım Aliağa'nın kurtuluşu sürecinde yaşananları yakınca çıkacak 'Cumhuriyetin Yıldızı' kitabında detaylı bir şekilde anlattığını belirterek şöyle konuştu: "30 Ağustos'ta düşman ordusu Dumlupınar'da perişan edildikten sonra hızla İzmir'e doğru kaçtı. Türk ordusu da onu takip ederek 9 Eylül'de İzmir'e girdi. Fakat İzmir'de iş bitmedi. 9 Eylül'de 9. Kolorduya bağlı 2. Süvari tümeni İzmir'de düzeni sağlarken kuzey ege'den haber geldi cephe komutanlığına. Dediler ki yunan ordusunun arta kalanları Balıkesir, Akhisar, Kınık, Bergama yoluyla Midilli'ye ulaşmak üzere zeytindağ üzerinden Aliağa tarafına gelip zarar verebilir. Cephe komutanı 2. Süvari tümenine emretti Foça'ya 2. Alay, Aliağa'ya da 25 alay geldi. Başkanımız Serkan Acar'ın Milli Savunma Bakanlığı'ndan getirttiği belgeleri Aliağa'da durum ne diye ben tekrar tekrar okudum. 25. Alay bugünkü rafinerinin olduğu yere o zamanki adıyla arap çiftliğine yerleşti. Bunun bir taburunu tuzla tepeye gönderdi arka plajlarda otellerin olduğu bölge. Buradan Bergama'dan gelecek düşman askerini gözetlediler. Ayrıca kağıt fabrikasının güney doğusuna ağır ve hafif makineli tüfek yerleştirildi. Bunu yerleştiren 25 Alay komutanı Mehmet Sait Beydir. Onun raporlarına göre Aliağa'nın kuruluşu anlatılıyor. Yakında basılacak olan 'Cumhuriyetin Yıldızı' kitabında bunları çok geniş bir şekilde anlatıyorum. Burada sadece söyleyeceğim şunlar. 25. Alay Aliağa içinde arama tarama yapmış, Bergama'dan geçen yunan askerini gözetlemiştir. 25. Alay'ın Aliağa'ya gelişi 11 Eylül akşamıdır. 12 Eylül'de herhangi bir yunan askeri olmadığı görülmüştür. Bu belgeleri okumama vesile olan başkanıma bir kez daha teşekkür ederim. Böyle bir günde organize olan Kaymakam beyimize teşekkür ederim" dedi.
Eğitimci yazar Cevat Yıldırım'ın konuşmasının ardından bir konuşma yapan Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürü Erdoğan Akyüz kurtuluş günlerinin sevinç günleri olması yanında, yeni bir güç kazanma açısından da son derece önemli günler olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Tarihini ve geçmişini iyi bilmeyen milletler geleceklerine asla yön veremezler. Dolayısıyla Milli Mücadele yılları bütün sıkıntıları ve zorlukları ile bizim gururla andığımız, göğsümüzü kabartarak anlattığımız ve ecdadımızı hayırla yâd ettiğimiz yıllardır. Hiç şüphesiz ki yarınlara umutla bakarken, gelişmiş bir Türkiye ve gelişmiş bir Aliağa için çabalarken; tarihimizi asla unutamayız. Bizler, bugün, burada sıradan bir kutlama yapmak için değil, 101 yıl önce bu vatan için nasıl can verildiyse bu günde aynı kararlılık ve inançta olduğumuzu göstermek için toplandık. Bundan 101 yıl önce bu topraklarda gezen düşman, milletimizin üstün mücadelesi sayesinde arkasına bakmadan kaçmıştır. Şu anda toprak diyerek üzerine bastığımız bu yerlerde, sayısız vatan evladımız şehit olmuştur. 13 Eylül 1922 tarihinde yaşanılanlar, bu toprakların kolay vatan olmadığının en açık kanıtıdır. Vatanımız için yazılan kahramanlık destanını unutturmamak, gelecek nesillere taşımak hepimizin görevidir" dedi.
Aliağa İçin Var Gücümüzle Çalışmaya Devam
Türkiye Yüzyılı hedeflerine yakışır bir Aliağa için var gücümüzle çalışmak gerektiğini vurgulayan Akyüz: "En büyük hedefimiz, Ege Denizi kıyılarında önemli bir coğrafi ve ticari konuma sahip olan, petrokimya, demir-çelik, gemi söküm gibi endüstriyel faaliyetlerle ekonomisi gün geçtikçe gelişen, nüfusu hızla artan güzel Aliağa'mızı Türkiye Yüzyılı hedeflerine yakışır bir ilçe yapabilmek için bugün olduğu gibi bundan sonra da azimle ve var gücümüzle çalışmaktır.
101 yıl önce vatan müdafaası için birleşen yüreklerimiz, bugün de ay sevdayla, aynı ruhla, aynı inanç ve kararlılıkla, cumhuriyetimizi ve demokrasimizi yüceltmek için çarpmaktadır. Bu doğrultuda bize düşen görev, bize emanet edilen bu vatanı koruyup, gelecek nesillere bırakmaktır.
Bu vatan uğruna huduttan hududa koşarak can verme sırrına erenlerle, tarihin dilinden düşmeyecek bir destan yazan Mustafa Kemal Atatürk'ü; silah arkadaşlar, ini' tüm şehitlerimizi rahmetle minnetle anıyor, tüm Aliağa'mızın bu mutlu gününü büyük bir gururla kutluyorum. Ne Mutlu Türküm Diyene" diyerek sözlerine son verdi.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmaların ardından şiirler okundu. Aliağalı muhtarların zeybek gösterisi ile tören son buldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.