CHP’DEKİ İSTİFALAR VE BİNALİ BEY’İN ARTAN ŞANSI
Erol Maraşlı / Ege Hakimiyet Gazetesi Köşe Yazarı
CHP’de aday tespiti sonrası aday gösterilmeyen bugünkü belediye başkanlarından bazıları ve bazı aday adayları hemen istifa ederek birçoğu Demokratik Sol Parti’ye geçti ve DSP’den aday oldular.
İlkeli mi yoksa ilkesiz bir tavır mı derseniz; bu tavır ancak kişilerin ilke anlayışı ile ölçülebilinir. Öyle ya; adam kalkıp derse ki “Partimin yaptığı ilkesizlik… Bu partiye yıllarca hizmet etmiş, elini taşın altına koymuş, çilesini çekmiş bizim gibi insanlar aday gösterilmezken; yıllarca bu partinin önünden geçmemiş, bazı üst düzey yöneticilerle ahbap çavuş ilişkisi içindekiler aday gösterilirse istifa edip, siyasette bize yakın bir partiden aday olmamız kadar ilkeli bir tavır sergilememiz doğaldır.”
O zaman istifa eden haklıdır.
Parti yöneticileri ve partiye gönül verenlerde “ Hayır bunlarınki ilkesizlik: yıllarca sizi yerel iktidarda taşıdık, aday gösterilmeyince çekip gitmeniz ilkesizliktir” diyebilirler.
Karar CHP’li seçmenindir.
Ancak gidenler, belediye başkanlıklarına seçildiklerinde arkalarından büyük kitleleri sürüklediler, geniş bir kadro oluşturdular… bunlar ve aileleri sayısal olarak göz ardı edilemezler…
Hakan Tartan’ı alalım: sol oy tabanında gerek Bülent Ecevit’in yanında iken gerekse CHP’de flaş bir isimdi. Konak belediyesinde de başarılıydı… DSP’den aday olunca, Tartan’ın arkasından gidenler Aziz Kocaoğlu’na oy verirler mi dersiniz ?
Cevat Durak; Karşıyaka da % 50’nin üzerinde oy ile başkan olmuştu. Her ne kadar küskün tavır göstermese de O’nu sevenler ve inananlar Karşıyaka çarşısında pankartlar ve gösterilerle kızgınlıklarını belli ediyorlar…
Ercan Tatı; geçen sefer aday gösterilmeme dedikodusu yayılınca kalabalık topluluklar otobüslerle Ankara’ya baskı yapıp da Tatı’nın adaylığını söke söke almamışlarmıydı? Şimdi sorumlu tuttukları Kocaoğluna oy vermemekte haksızlar mı?
Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu o kadar çileden sonra yine koltuğuna oturmuştu. Urlalılar bu kez DSP’ye geçen başkanlarını yalnız bırakmayacaklar.
Kamil Okyay Sındır Hoca Bornovaya yeni bir kimlik kazandırıken; Bornovalı seçmenin’de gönlünü kazanmıştı. Kendisi küskün veya kırgın olmayabilir ama sevenleri ve O’na oy verenler öyle değil!
Burunlarından soluyorlar…
Dikili Belediye Başkanı Yusuf Altıparmak, Menderes Belediye Başkanı Ergun Özgün, Güzelbahçe'nin eski Belediye Başkanı Ertan Avkıran, CHP Balçova Belediye Başkan aday adayı Semra Aksakal , Torbalı Belediye Başkan aday adayı İbrahim Öz, Menderes aday adayı Arif Ekti de DSP saflarına katıldı. Bu kişiler öyle tek başlarına giden kişiler değil!
CHP’nin tapusunda söz sahibi olanlar… seçmen tarafından mağdur edildiklerine inanılıyor...
Tüm bu gelişmelere baktığımızda; Ak Parti’nin İzmir Büyükşehir adayı eski ulaştırma bakanı Binali bey’in şansı gittikçe artıyor. DSP’ ye giden oylar Binali bey’i belediye başkanlık koltuğuna oturtacak gibi.
Sadece O’nu mu yukarıda adı geçen başkanların ilçelerinde de CHP li adayların da şansı azalıyor…
Bekleyelim, görelim: seçim strateji geliştirme ve psikolojiyi okuma işidir.
İlkeli mi yoksa ilkesiz bir tavır mı derseniz; bu tavır ancak kişilerin ilke anlayışı ile ölçülebilinir. Öyle ya; adam kalkıp derse ki “Partimin yaptığı ilkesizlik… Bu partiye yıllarca hizmet etmiş, elini taşın altına koymuş, çilesini çekmiş bizim gibi insanlar aday gösterilmezken; yıllarca bu partinin önünden geçmemiş, bazı üst düzey yöneticilerle ahbap çavuş ilişkisi içindekiler aday gösterilirse istifa edip, siyasette bize yakın bir partiden aday olmamız kadar ilkeli bir tavır sergilememiz doğaldır.”
O zaman istifa eden haklıdır.
Parti yöneticileri ve partiye gönül verenlerde “ Hayır bunlarınki ilkesizlik: yıllarca sizi yerel iktidarda taşıdık, aday gösterilmeyince çekip gitmeniz ilkesizliktir” diyebilirler.
Karar CHP’li seçmenindir.
Ancak gidenler, belediye başkanlıklarına seçildiklerinde arkalarından büyük kitleleri sürüklediler, geniş bir kadro oluşturdular… bunlar ve aileleri sayısal olarak göz ardı edilemezler…
Hakan Tartan’ı alalım: sol oy tabanında gerek Bülent Ecevit’in yanında iken gerekse CHP’de flaş bir isimdi. Konak belediyesinde de başarılıydı… DSP’den aday olunca, Tartan’ın arkasından gidenler Aziz Kocaoğlu’na oy verirler mi dersiniz ?
Cevat Durak; Karşıyaka da % 50’nin üzerinde oy ile başkan olmuştu. Her ne kadar küskün tavır göstermese de O’nu sevenler ve inananlar Karşıyaka çarşısında pankartlar ve gösterilerle kızgınlıklarını belli ediyorlar…
Ercan Tatı; geçen sefer aday gösterilmeme dedikodusu yayılınca kalabalık topluluklar otobüslerle Ankara’ya baskı yapıp da Tatı’nın adaylığını söke söke almamışlarmıydı? Şimdi sorumlu tuttukları Kocaoğluna oy vermemekte haksızlar mı?
Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu o kadar çileden sonra yine koltuğuna oturmuştu. Urlalılar bu kez DSP’ye geçen başkanlarını yalnız bırakmayacaklar.
Kamil Okyay Sındır Hoca Bornovaya yeni bir kimlik kazandırıken; Bornovalı seçmenin’de gönlünü kazanmıştı. Kendisi küskün veya kırgın olmayabilir ama sevenleri ve O’na oy verenler öyle değil!
Burunlarından soluyorlar…
Dikili Belediye Başkanı Yusuf Altıparmak, Menderes Belediye Başkanı Ergun Özgün, Güzelbahçe'nin eski Belediye Başkanı Ertan Avkıran, CHP Balçova Belediye Başkan aday adayı Semra Aksakal , Torbalı Belediye Başkan aday adayı İbrahim Öz, Menderes aday adayı Arif Ekti de DSP saflarına katıldı. Bu kişiler öyle tek başlarına giden kişiler değil!
CHP’nin tapusunda söz sahibi olanlar… seçmen tarafından mağdur edildiklerine inanılıyor...
Tüm bu gelişmelere baktığımızda; Ak Parti’nin İzmir Büyükşehir adayı eski ulaştırma bakanı Binali bey’in şansı gittikçe artıyor. DSP’ ye giden oylar Binali bey’i belediye başkanlık koltuğuna oturtacak gibi.
Sadece O’nu mu yukarıda adı geçen başkanların ilçelerinde de CHP li adayların da şansı azalıyor…
Bekleyelim, görelim: seçim strateji geliştirme ve psikolojiyi okuma işidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.