YASAĞI KOYMAK DEĞİL, UYGULAMAKTIR MARİFET…
Hasan Eser / Ege Hakimiyet Gazetesi
Yıl 1631... Osmanlı başkenti İstanbul'da korkunç bir yangın vuku bulur.
Rivayet odur ki; yangın sonrası dönemin Padişahı Sultan IV. Murat, büyük yangının nedenini bizzat kendisi araştırır.
Araştırma sonucunda; yangının tütün içen sarhoş yeniçeriler yüzünden çıktığı tespit edilir.
Yaşanan felaket Sultan Murad'ı çok geçmeden radikal kararlar almaya sevk eder.
Sultan Murad, Osmanlı tebaasında alkol ve tütün kullanımını resmen yasaklar.
Yasağa uymayanlara çok ağır cezai müeyyideler uygular.
Uyguladığı bu yasak sayesinde; "Sigarayı yasaklayan Padişah" olarak tarihe geçmiştir Sultan Murad...
Uyguladığı yasak nesillerden nesillere anlatılmıştır.
Günümüzde tarih konusunda hiç bilgi sahibi olmayan insanlar bile; o sıra dışı yasağı uygulayan efsane Padişah'ın Sultan Murad olduğunu iyi bilir.
Sultan Murad, benim çocukluk yıllarımdaki kahramanımdır.
Malumunuz eskiden toplu taşıma araçlarında bile sigara içilirdi.
Hatırlamak bile istemediğim zamanlardı o yıllar.
Şehirler arası sefer yapan otobüslerde yolculuk yapmak adeta korkunç bir kabus gibiydi.
Arka koltukta oturan tiryaki yolculuk boyunca sigarasının dumanını ensenize üflerdi.
Tazecik pembe ciğerli çocuklar on yıllarca maruz kaldı o illetin dumanına...
Sizi bilemem ama... ben hakkımı helal etmiyorum toplumu zehirleyenlere...
İşte bu sebepten dolayı da çocukluk yıllarımda kahramanımdı benim Sultan Murad...
Hep söylenirdim;"Keşke o padişah şimdi olsaydı... ne güzel şu pis dumana maruz kalmazdık" diye kendi kendime...
Neyse ki daha sonra yasaklandı toplu taşıma araçlarında sigara içmek...
Yani zehir soluyarak yetişen bir neslin son kurbanlarındanım ben...
Bu arada bazı entel dantel okuyucularımın; sizlere naklettiğim Sultan Murad örneğinden yola çıkarak, Recep Tayyip Erdoğan'ın da Padişah olduğu yönünde teşbihte bulunacaklardır yine...
Lakin, bu tür geyik muhabbetleri artık baydığı için pek rağbet görmüyor.
Size naçizane tavsiyem; daha ciddi konularda muhalefet yapmanız yönündedir.
Zira benim size hiç itirazım yok! O dönemin dünya düzeninde Krallar, Emirler, İmparatorlar ve Padişahlar Devlet Başkanı konumundaydı.
Yani günümüzün Cumhurbaşkanı Padişah, Başbakanı ise Vezir-i Azam'dı...
Neyse konuyu dağıtmayalım...
Ben muhalefetin kutsallığına inananlardanım...
Bu noktada şahsi kanaatim; kapalı alanlarda sigara içilmesini yasaklayan AK Parti iktidarına elzem olan eleştiri; "Neden yasakladınız" değil, "Koyduğunuz yasağı neden uygulayamıyorsunuz?" olmalıdır.
Elbet bu yazıyı şuan Türkiye'nin muhtelif bölgelerinde yaşayan insanlar da okuyabilir.
Bu nedenle de ülke genelinde yasağın ne derece uygulandığı yönünde yorum yapamam, bilemem...
Ancak yaşadığım şehirde İzmir'de yasağı pek kimsenin iplemediğini söyleyebilirim...
Evet, İzmir'de kapalı alanlarda fosur fosur sigara içiliyor. Denetim mekanizması maalesef çalışmıyor.
Ben Hasan Eser olarak buradan İzmir Valisi Sayın Mustafa Toprak'a seslenmek istiyorum...
Sayın Valim, Sultan Murad, tebdil-i kıyafet ile sıradan bir vatandaş gibi giyinerek şehirde sigara yasağına uyulup uyulmadığını incelermiş...
Sayın Valim, size ve ilçe kaymakamlarınıza tavsiyem bir gün tebdil-i kıyafet ile dolaşın lütfen İzmir'in kapalı mekanlarını...
Sayın Valim, ben sigara yüzünden Babamı 49 yaşında kaybettim. Bu noktada sigaranın ne denli bir katil olduğunu iyi bilenlerdenim...
Öte yandan hayatı boyunca tek bir sigara dahi içmemiş biri olarak, sigara içilen bir yerde sigara içmeyen birinin ne kadar rahatsız olduğunu da iyi bilirim...
Ezcümle; yasağı koymak değil yasağı uygulamaktır marifet...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.