Kamalak: Türkiye Büyük Bir İhanetin Ve Sinsi Bir Kuşatmanın Hedefinde

KAMALAK: TÜRKİYE BÜYÜK BİR İHANETİN VE SİNSİ BİR KUŞATMANIN HEDEFİNDE

Bütün küresel terör örgütlerinin Türkiye’yi hedef aldığını açıklayan Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, ülke ve millet olarak büyük bir ihanetin ve sinsi bir kuşatmanın hedefinde olduğumuzu söyledi. Daha önce Irak’ta, Libya’da ve Suriye’de sergilenen kanlı oyunların, şimdi terör yoluyla Türkiye’de oynandığını belirten Genel Başkan Kamalak, “Bu saldırıların arkasında,  Türkiye’yi bir Irak, bir Libya, bir Suriye haline getirme çabaları vardır. İşin daha da kötüsü; işbaşında, olayları değerlendiremeyen, tehlikeleri önceden göremeyen, tarih şuurundan yoksun, tecrübesiz, vizyonsuz ve basiretsiz bir ekibin bulunmasıdır” dedi.

GÜN GEÇMİYOR Kİ YENİ BİR FELAKET HABERİYLE SARSILMAYALIM

Türkiye'nin üzerinde adeta bir karabasanın dolaştığını dile getiren Mustafa Kamalak, şöyle konuştu: “Gerçekten Türkiye olarak, huzura, barışa, mutluluğa o kadar ihtiyacımız var ki! Son dönemde adeta ülkemiz üzerinde bir karabasan dolaşıyor. Gün geçmiyor ki yeni bir felaket haberiyle sarsılmayalım. Gün geçmiyor ki yeni güne yeni bir acıyla başlamayalım.”

AKİF’İN FERYADI GİBİ FERYAD EDESİMİZ GELİYOR

İstanbul Vezneciler'de meydana gelen hain terör saldırısına da değinen Kamalak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Akif’in feryadı gibi feryad edesimiz geliyor; ‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı? Mahşerde mi biçarelerin yoksa felahı?’ Allah yardımcımız olsun. Aziz milletimiz en kritik dönemlerde, en zor badireleri atlatmıştır. Bu karanlık dönemi de, el ele, omuz omuza vererek atlatacaktır.”

İKTİDARA ZOR SORULAR

Türkiye’de iktidar açısından gelinen noktanın, rutin açıklamalarla geçiştirilemeyecek boyutta olduğunu savunan Kamalak, şunları söyledi: “Sorumlular, yetkili merciler ve elbette iktidar hesap vermelidir. Başarıyı sahiplenenler başarısızlığın sorumluluğunu da üstlenmek zorundadır. Alınan bütün güvenlik önlemlerine, şehirlerin girişine kurulan emniyet bariyerlerine rağmen nasıl oluyor da İstanbul ve Ankara gibi Türkiye’nin en büyük şehirleri, bu kadar kolaylıkla terörün hedefi olabiliyor. Bunun hesabı verilmelidir. Nasıl oluyor da bomba yüklü araçlar bu kadar kolaylıkla patlatılabiliyor? Nasıl oluyor da bomba yüklü araçlar, şehirlerde böylesine rahat dolaşabiliyor? Bu ülkenin hükümeti, istihbaratı yok mu? Terörist unsurlar, ellerini kollarını sallayarak böylesine sansasyonel eylemler yaparken, istihbarat ve güvenlik birimleri, nasıl oluyor da bu kadar yetersiz kalabiliyor?”

SAADET PARTİSİ’NİN REÇETELERİ UYGULANMALIDIR

“İktidar sahiplerinin aldığı ‘en önemli tedbir’, olaylardan sonra bağırıp, çağırmak, onu bunu suçlamak ve orayı burayı tehdit etmektir” ifadesini kullanan Mustafa Kamalak, sözlerine şöyle devam etti: “Bu tür bağırıp çağırmaların hiçbir derde deva olmadığı olaylarla açıkça, kesin olarak anlaşılmıştır. Bu yüzden artık pansuman tedbirlere değil, topyekûn bir yaklaşım değişikliğine ihtiyaç vardır. İç politikadan dış politikaya kadar, terörle mücadeleden sınır güvenliğine kadar her alanda yeni bir vizyon oluşturulmalıdır. Saadet Partisi’nin reçeteleri uygulanmalıdır. Başka çare, başka çözüm yolu yoktur. Varsa niçin uygulamıyorsunuz?”  
 
FANTEZİLERLE UĞRAŞMAYI BIRAKIN

Türkiye’nin gündeminde yer alan Başkanlık sistemi, Avrupa Birliği ve dokunulmazlık gibi konuları fantezi olarak niteleyen Kamalak, “Bunlarla uğraşmayı bir kenara bırakıp, Türkiye’nin istihbaratı, güvenliği ve huzuru için gereken önlemler alınmalıdır. Biz, bu konuda Hükümet’e her türlü desteği vermeye hazırız. Allah ülkemizi daha büyük acılardan, felaketlerden korusun. Bu karabulutların bir an evvel dağılması en büyük duamız, en büyük temennimizdir. İnşallah Ramazan’ın mübarek iklimi buna vesile olur” diye konuştu. / EGE BASIN GRUBU