MEYED Meyve Suyu Endüstrisi Derneği Kamuoyu Açıklaması

MEYED Meyve Suyu Endüstrisi Derneği Kamuoyu Açıklaması

12 Kasım 2020 tarihinde bir sosyal medya uygulamasında yer alan içerik sonrasında, toplum genelinde oluşan hassasiyet ve üyelerimizden Meysu firmasının adının asılsız şekilde karıştırılmış olması nedeniyle, bazı noktalara açıklık getirmek istiyoruz.

Söz konusu görüntülerde, ‘çürük meyvelerden meyve suyu üretildiği” şeklinde gerçek dışı iddialar yer almaktadır. Bu görüntüler hiçbir şekilde meyve suyu endüstrisiyle ilgili değildir.

Tarım ve Orman Bakanlığımızın, bu konuda toplumsal hassasiyete önem vererek, ivedi bir şekilde inceleme başlatmış olmasını büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımızın Kayseri Yeşilhisar İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin hızlı çalışması neticesinde, bölgede faaliyet gösteren meyve işleme tesislerinde halk sağlığını riske atacak herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadığı açıklaması yapılmıştır. Bu konuyu ivedi bir şekilde ortaya çıkaran Bakanlığımıza ve Kayseri ve Niğde Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekiplerine teşekkür ederiz.

Bu inceleme ve sonucunda Bakanlıkça yapılan açıklama, konunun endüstrimizle ilgisi olmadığını net bir şekilde göstermiştir.

Endüstrimizdeki hiçbir firmanın, insan sağlığına aykırı şekilde üretim yapması düşünülemez. İster tüketime sunulacak ambalajlı ürün olsun, isterse ihraç edilecek konsantre, püre kıvamında ürün olsun, çürük meyve tüm üretimin kalitesini bozar. Bu nedenle, işlenerek meyve suyu haline getirilebilecek ham madde niteliğindeki meyveler, fabrikaya ulaştığında daha mal kabul aşamasında öncelikle kalite mühendisleri tarafından titizlikle ayıklanır. Sonrasında gözden kaçmış bir durum olmaması için başka çürük, işlenmeye uygun olmayan meyveler ayrıştırılarak üretim bandından çıkarılır.

Tüketiciye zarar verecek hiçbir hammaddeyi kullanmayan endüstrimiz, tonlarca üretimi bozacak kötü meyveleri üretime sokmayı ekonomik açıdan da istemez. Az miktarda dahi çürük meyve, üründe giderilemeyecek bir lezzet ve kalite bozukluğuna neden olur. Bu nedenle, satın alım evresinde çuvallarda ya da kasalarda ilk incelemede görülmeyen çürük meyveler karıştıysa, ki bu zaman zaman olabilen bir şeydir, amaç onların üretim kazanlarına girmemesini sağlamaktır. Bu nedenle endüstri üreticileri, çürük meyvelerin üretim hatlarına girmeden ayıklanması için kalite kontrol sistemlerine önemli yatırımlar yapmaktadır. Hatta işlemeye girmeden münferit gözden kaçma olasılığına karşı, yeniden elle ve gözle bir inceleme / ayıklama işlemi yapılmaktadır.

Endüstrimizce üretilen ürünler gerek iç kontroller gerekse yerli veya yabancı müşterinin veya kamu otoritelerinin talepleri doğrultusunda çok farklı analizlere tabi tutulmaktadır. Bu analizler üründeki kalite bozukluklarını net şekilde ortaya çıkarır. Meyve suyu üreticilerinin, uygunsuz ham madde kullanımı ile üretimini hem ahlaki açıdan hem de ticari olarak riske etmesi mümkün değildir. Ürün kalitesi ve insan sağlığı, endüstrimizin olmazsa olmaz kriteridir.

Diğer taraftan, endüstrimizce üretilen tüm ürünler, yurt içi ve dışında tüketiciye sunulmadan önce akredite laboratuvarlarca kapsamlı testlere tabi tutulmaktadır. Bu testler ürünlerin Dünya normlarına uyumlu olup olmadığını denetlemektedir. İddia edildiği üzere çürük meyveden üretilen bir ürünün, bu testleri geçmesi olanaksızdır.

Endüstrimizin tüm ürünleri her zaman için, dileyen herkes tarafından akredite laboratuvarlarda yapılacak testlere açıktır.

Meyve suyunun beslenme açısından önemi, özellikle bağışıklık sistemimizi güçlü tutmamız gereken bu dönemde daha da ön plana çıkmaktadır. Öte yandan, Türkiye’nin meyve suyu endüstrisi, ülkemiz meyve üreticilerinden yıllık 1,3 milyon ton meyve alımını doğrudan gerçekleştirmekte, yaklaşık 1 milyon çiftçinin ve ailelerinin geçim kaynağını oluşturmaktadır. Yerli üretimle yıllık 300 milyon dolar düzeyinde ihracat gerçekleştiren endüstrimiz, ülkemizde ve dünya genelinde insanlara beslenme açısından yararı bilimsel olarak da kanıtlanmış, dünya kalite standartlarına uygun ürünler sunmaktadır.

Böyle bir dönemde, bu tür asılsız iddiaların kamuoyunda hassasiyete neden olması anlaşılabilir bir durumdur. Öte yandan, başta bu hassasiyeti istismar edici ve yararlı bir ürünle ilgili nedensiz kafa karışıklığına yol açıcı nitelikte, temelsiz ve asılsız iddiaları gerçekmiş gibi sunma çabası, ahlak anlayışına olduğu kadar yasalara da aykırıdır.

Tarıma, insana ve ekonomiye katkısı kanıtlanmış yararlar üreten endüstrimizin ve her şeyden önce insan beslenmesine yarar sağlayan ürünümüzün itibarına ve güvenirliğine olumsuz etki yapabilecek, toplumda kafa karışıklıklarına neden olabilecek temelsiz ve asılsız iddiaların üzerine, doğruları dile getirerek gitmeye kararlıyız.

Söz konusu iddialara adı karıştırılan endüstri kuruluşları da bu konuda yasal haklarını saklı tutmaktadır.

Kamuoyu bilgisine saygılarımızla sunarız.