ALİAĞA’DA ÇEKİLEN ‘YÜZYILLIK MÜHÜR’E TAM NOT
Sabah Gazetesinin televizyon eleştirmeni Yüksel Aytuğ, çekimleri Aliağa’da yapılan ‘Yüz Yıllık Mühür’ adlı Televizyon dizisine övgüler yağdırdı.
14 Temmuz 2016 Perşembe 16:25
ALİAĞA’DA ÇEKİLEN ‘YÜZYILLIK MÜHÜR’E TAM NOT
Sabah Gazetesinin televizyon eleştirmeni Yüksel Aytuğ, çekimleri Aliağa’da yapılan ‘Yüz Yıllık Mühür’ adlı Televizyon dizisine övgüler yağdırdı.
Tarihin en önemli zaferlerinden biri olan Çanakkale Destanı’nın isimsiz kahramanlarının hikayesini anlatan ‘Yüzyıllık Mühür’ dizisinde işgalcilere karşı birlik olan gayrimüslim vatandaşların, fedakar kadınların ve cephedeki küçük yaştaki gençlerin yaşadıkları konu ediliyor.
Başrollerini Yiğit Özşener, Kemal Uçar, Barış Küçükgüler, Ali Akdal ve Yusuf Güney’in paylaştığı ‘Yüzyıllık Mühür’ 11 Temmuz Pazartesi günü ilk bölümüyle TRT 1’de ekranlara geldi
İzleyicileri ekran başına kilitleyen ve sosyal medya üzerinden olumlu eleştiriler alan ‘Yüzyıllık Mühür’ hakkında TV Eleştirmeni Yüksel Aktuğ, 13 Temmuz Çarşamba tarihli Sabah Gazetesi Günaydın ekinde ‘Yüzyıllık Mühür’ başlığı altında kaleme aldığı yazısında şu ifadelere yer verdi; “
Siz bakmayın siyasilerin, hamasi nutuklarını sürekli tekrarlayıp anlamını törpüleyerek, klişe haline getirdiklerine. Bu günleri atlatmak için gerçekten de 'Çanakkale ruhuna' ihtiyacımız var. Hani o yedi düvele karşı yek vücut olduğumuz, her türlü etnik ve dini kökeni bir potada eritip sahra topu döktüğümüz, iman, inanç ve vatan sevgisiyle yoğrulup tek bir namlu haline dönüştüğümüz, memleketlerinden binlerce kilometre ötede, bu topraklarda can veren 'düşman' askerlerinin annelerine 'Merak buyurmayınız, onlar artık bizim evlatlarımız' dediğimiz Çanakkale ruhuna...
TRT de bunun farkına varmış olmalı ki, birbiri ardına Çanakkale destanı dizileri, filmleri ve belgeselleri sürüyor ekranlarına. Sonuncusuna pazartesi akşamı rastladım.
Yüzyıllık Mühür 'Vedat' adlı dizinin oyuncu kadrosu güçlü, senaryosu sağlam, çekimleri ise bir dönem dizisinin getirdiği zorlukları aşacak düzeydeydi.
Dizideki bir sahne içime işledi: Genç teğmen, silah arkadaşına, az ileride toprağa düşmüş şehitlerin tek tek yüzüne bakıp duran 60 yaşlarındaki Selami Çavuş'u göstererek şöyle dedi:
"Biz bu garibanlarla mı yeneceğiz düşmanı?" Diğer subay Vedat, sert çıktı: "Biz bu garibanlar için yeneceğiz düşmanı teğmen!" Yaşlı Selami Çavuş'un neden savaş meydanındaki cesetlerin yüzlerine teker teker baktığını mı merak ettiniz? İki oğlunu Balkan Savaşı'na kurban vermişti.
Kendinden sonra askere alınan üçüncü oğlu İbrahim'i arıyordu. Bilmem 'kıssadan hisse' diye yeni bir paragraf açmaya gerek var mı?”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.