25 Kasım 2024
  • İzmir5°C
  • Manisa4°C
  • Balıkesir1°C
  • Çanakkale3°C

BARBAROS UZUNÖNER ALİAĞA'DA...

‘Bu Tiyatro’nun kurucusu ve sahibi Barbaros Uzunöner, Aliağa Belediyesi’nin kültür sanat etkinleri kapsamında düzenlenen söyleşiye konuşmacı olarak katıldı.

Barbaros Uzunöner Aliağa'da...

03 Temmuz 2015 Cuma 18:48

BARBAROS UZUNÖNER: TİYATRODA REKABET KALİTEYİ YÜKSELTİYOR
 
‘Bu Tiyatro’nun kurucusu ve sahibi Barbaros Uzunöner, Aliağa Belediyesi’nin kültür sanat etkinleri kapsamında düzenlenen söyleşiye konuşmacı olarak katıldı.
 
Duayen oyuncu Atilla Arcan’ın moderatörlüğünde yapılan söyleşide dikkat çeken açıklamalar yapan Uzunöner, Türkiye’de komedyenler arasında zaman zaman yaşanan kısır polemiklerin bir kenara bırakılarak, mizah dünyasında çıtanın mutlaka yükseltilmesi gerektiğini söyledi.Aliağa Belediyesi Çok Amaçlı Sosyal Tesisleri’nde Aliağalı hayranlarıyla buluşan senaryo yazarı, tiyatro yönetmeni ve oyuncu Barbaros Uzunöner, burada Türk Tiyatrosu'nun dünü ve bugününü değerlendi.
 
UZUNÖNER: TİYATRO BİTMİYOR, KENDİ İÇİNDE ÇOĞALIYOR
Kendisine yöneltilen soruları içtenlikle yanıtlayan Uzunöner,“Geçmişteki tiyatro üstatlarımızın, tiyatrodan para kazanılamayacağı tümceleri insanların tiyatroya bakış açısını daralttı. İyi oyunlar çıkarabilirseniz, güzel işler yapabilirseniz işte o zaman seyirci de izlemeye geliyor. Seyircinin de günden güne arttığını düşünüyorum. Tiyatro bitmiyor, kendi içinde çoğalıyor. Tiyatro, fırsatçılık kollayan insanların değil gerçekten emek verenlerin geri dönüş alabileceği bir alandır” dedi.
 
“KOMEDİ HER ZAMAN BEĞENİLMİYOR”
Yaşamdan esinlenerek sahneye aktarılan oyunlarda mizahın tiyatro dili ile harmanlanmasının göründüğü kadar kolay olmadığını anlatan Uzunören, şöyle konuştu: “Komedi dalında birçok kişi birçok iş yapıyor fakat bunun geri dönüşü her zaman olumlu olmuyor. Yaptığınız komedi insanlar tarafından her zaman beğenilmiyor. Türkiye’de komedinin ilerlediğini düşünüyorum ama tiyatro alanın da çok fazla ilerlediğini söyleyemeyiz.”
 
“TÜRK TOPLUMUNUN MİZAH DAMARLARI ÇOK KUVVETLİDİR”
İnsanları güldürmenin artık eskisi kadar kolay olmadığını anlatan Uzunöner, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnternet dünyasına, sosyal medyaya baktığımız zaman çok fazla mizahi paylaşımlar görebilirsiniz. Türk toplumunun mizah damarları her zaman çok kuvvetlidir. Bizim topraklarımızdan Nasrettin Hocalar, Bekri Mustafalar gibi çok sayıda mizah yapmayı seven insanlar çıkmıştır. Ancak yıllar geçtikçe mizah anlayışımız ve mizaha bakış açımız değişiyor. İnsanlar çok akıllandı, çok bilinçlendi o yüzden her şeye gülmüyor”
 
“ÇITAYI YÜKSELTMEYE ÇALIŞACAĞIZ”
Toplumu bilinçlendirme noktasında mizahın en güçlü yöntemlerden biri olduğunu savunan Uzunöner, şunları söyledi: “Mizah, hayat mücadelesi içinde her insanın yaşadığı, ya da yaşayabileceği eğlenceli olayların dışa vurulduğu bir sanat türüdür. Ancak, dünya artık çok küçüldü. Herkes istediği zaman istediği komediye ulaşabiliyor, anında paylaşabiliyor. O yüzden iyi işler yapmanız gerekiyor. Aklınıza ilk gelen mizahı yapmamanız gerekiyor. Bundan dolayı mizah biraz geriye düşmüş gibi görünebilir. Eskiden insanlar, sahnede karşılarına çıkan komedyenin her söylediğine gülerdi, çünkü seyirci o komedyeni ilk defa görmüş, yaptığı şakaları da ilk defa duyuyordu. Ama günümüzde seyirci, komediyi yapan sanatçıdan bile daha iyisini biliyor. Bu ayrımı iyi yakalamalıyız. Bu nedenle de yaptığımız işin her zaman daha iyisini yapmaya çalışmanız lazım. Elbette ülkemizde komedi adına çok güzel işler yapılıyor. Bu noktada ben kendi adıma söz veriyorum. Biz ‘Bu Tiyatro’ ailesi olarak çok daha da güzel işler yapacağız. Yaptığımız her oyunda çıtayı biraz daha yükseltmeye çalışacağız. Zira sergilediğimiz oyunlarda insanları sadece güldürmek değil, bir gün sonra insanların aklında oyunla ilgili küçücük bir cümle bırakabilmek benim için çok önemlidir.”
 
“REKABET KALİTEYİ YÜKSELTİYOR”
Tiyatro ile televizyonun söylenenin aksine birbirine olumlu etkileşim sağladığını sözlerine ekleyen Uzunöner, “Sahneye çıktığımızda salonun dolu olmasında televizyondaki arkadaşlarımızın büyük payı var. Seyirciyi, tiyatroya çekme noktasında olumlu etkiliyorlar. Bizi de olumlu anlamda kırbaçlıyorlar. Çünkü her hafta yeni oyunlar sergiliyorlar, yeni hikâyeler anlatıyorlar. Böylelikle bize de bu hikâyeleri anlatma diyorlar. Alanımız kısıtlanıyor. Bulduğum fikirleri, hikâyeleri sahneye koymadığım zamanlar oluyor. Bu bize negatif dönüş yapan bir şey değil. Çünkü seyircinin tiyatroya gelerek komedi oyunu izlemesinde o arkadaşlarımızın büyük emeği var. Sektöre büyük katkı sağladıklarını düşünüyorum. Aynı zamanda bizimde nasıl işler yapmamız gerektiğimiz konusunda çıtayı yükselttiler. Bizde ona göre kendimizi şekillendirip, ona göre işler yapmamız gerekiyor. Tiyatroda rekabet kaliteyi yükseltiyor” diye konuştu.
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.