29 Kasım 2024
  • İzmir11°C
  • Manisa7°C
  • Balıkesir2°C
  • Çanakkale7°C

BERGAMA’DA SİYANÜRE HAYIR

Kozak Yaylası'nda altın çıkarılmasını istemeyen yöre halkına, Bergama'da düzenlenen toplantıyla ilk defa büyük bir destek oluştu. Toplantıya katılan başta çevre belediye başkanları olmak üzere, köy muhtarları ve vatandalar “havamıza, suyumuza, çam fıstığı

Bergama’da Siyanüre HAYIR

27 Eylül 2009 Pazar 20:44

 

KOZAK'TA SİYANÜRLÜ ALTIN ARANMASINA KARŞI BERGAMA'DA GÜÇBİRLİĞİ…

Kozak Yaylası'nda altın çıkarılmasını istemeyen yöre halkına, Bergama'da düzenlenen toplantıyla ilk defa büyük bir destek oluştu. Toplantıya katılan başta çevre belediye başkanları olmak üzere, köy muhtarları ve vatandalar “havamıza, suyumuza, çam fıstığımıza ve yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz” dediler.

Doğal güzellikleri ve çam fıstıklarıyla adeta bir yeşil deniz olan Kozak Yaylası'nda başlatılmak istenen altın arama çalışmaları, Bergama'da yapılan geniş katılımlı bir toplantıyla kınandı. Yaklaşık üç yıl önce başlayan mücadelenin bugün gelinen noktasında bir ilk yaşandı. Bergama Belediyesi Meclis Salonu'nda yapılan toplantıda, Kozak Yaylası'na yakın olan Edremit Körfezinden Bakırçay Bölgesi'ne kadar birçok belediye başkanı, Kozak Köylüleri ile birlikte basın toplantısı düzenlediler. Toplantıdan net bir mesaj çıktı. Bölge halkı, Belediye Başkanları, çevre dernekleri “Kozak'ın altının kazılmasını istemiyoruz” dediler.

            Belediye Meclis Salonu'nda, sabah saat 10:00'da başlayan toplantıya, beklenenin üzerinde bir katılım oldu.. Toplantının açılışını, Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel yaptı. Engel; toplantı açılışında Kozak'ta altın arama faaliyetlerine başlanması durumunda meydana gelebilecek çevre felaketlerine dikkat çekerek, bölge halkına rağmen Kozak Yaylası'nda altın arama faaliyetlerine devam edilmesi, başta Çevre Bakanlığı olmak üzere birçok kamu kurum ve kuruluşlarının ÇED Raporuna olumlu cevap vermesinin anlaşılır bir tavır olmadığını vurguladı. Engel, dış güçlerinde yönlendirmesiyle şu an devleti yöneten hükümetin yargıya ve Türkiye'nin de imza attığı Bergen Anlaşmasına rağmen Kozak Yaylası'nda maden aramalarına geçit verme girişimlerinin anlaşılamaz bir tavır olduğuna dikkat çekti.   Toplantıda sırasıyla söz alan Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Ayvalık Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen, Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, Küçükkuyu Belediye Başkanı Cengiz Balkan,  yaptıkları konuşmalarında Kozak Yaylası'nda altın arama faaliyetlerine karşı olduklarını belittiler.

 

 

BAŞKAN GÖNENÇ; “DEMOKRATİK YOLLARDAN HAKKIMIZI ARAMAYA DEVAM”

            Toplantıda bir konuşma yapan ve ev sahibi olarak ta toplantıya katılan herkese “hoş geldiniz” diyen Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, “Çok büyük anlam ifade eden ve geleceğe daha umutla bakmamızı sağlayacak olan bu toplantıya katılan herkese teşekkür ediyorum. Görüyorum ki Bakırçay'dan, Çanakkale'ye ve Edemit Körfesize kadar bütün belediye başkanlarımız destek için buradalar. İnanıyorum ki daha çok belediye başkanımıza ulaşabilseydik, destek için hepsi burada olurlardı. Gücümüzü ve sesimizi demokratik yollardan duyurmaya devam edeceğiz. Öyle anlaşılıyor ki ÇED Raporu'na  yöre halkının istememesine rağmen Cevre Bakanlığı olumlu görüş verebiliyor. Kaplan Köyü'nde ÇED Raporu için yapılan bilgilendirme toplantısında halkın altın aramalarını istemediğini belirtmesine rağmen ÇED Raporu olumlu çıkabiliyor. Demek ki ÇED Raporu için yapılan toplantılar sadece her şey kuralına uygun olarak yapılsın diye, kağıt üzerinde kalmış. Çevre Bakanlığı internet sitesinde sürdürülebilir bir çevreden bahsediyor. Aynı kadro içinde olanlar, ÇED Raporuna onay veriyor” dedi. Konuşmasında tüm yöre halkına seslenen Başkan Gönenç, “omuz omuza bir mücadele vermemiz gerekiyor. Arkamıza baktığımızda her geçen gün sayımızın çoğaldığını görmek istiyoruz” dedi.

 

DİKİLİ BELEDİYE BAŞKANI OSMAN ÖZGÜVEN, “GÜNLÜK KÜÇÜK MENFAATLER İÇİN GELECEĞİNİZİ YOK ETMEYİN”

            Daha sonra kürsüye çıkan Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, günlük küçük menfaatler için geleceğinizi yok etmeyin diyerek, söze başladı. Başkan Özgüven; “siyanürle altın çıkarmak çok eski yıllara dayanıyor. Bu yöntemle Ovacık'ı talan ettiler. Şimdi Kaz Dağları ve Kozak Yaylası'nda bunu yapmak istiyorlar. Yoksul halkımızın elinden sahip oldukları değerleri alıyorlar, altınla zehirliyorlar, suyu özelleştiriyorlar. Şimdi de havayı özelleştirmeye çalışıyorlar. Oksijen deposu Kaz Dağları ve Kozak Yaylası'nda altın arama faaliyetleri ile insanımızın oksijenini yok etmeye çalışıyorlar. Onların Allahı para. Parayı da kendileri için istiyorlar. Köylerde birkaç kişiye iş vererek kendilerine fedai tutmak istiyorlar. Onların bu oyunlarına gelmeyelim, el birliği içinde en doğal hakkımız olan yaşam hakkımızı savunalım” dedi.

            Kaz Dağlarında altın arama faaliyetlerine karşı verdiği mücadele ile tanınan Küçükkuyu Belediye Başkanı Cengiz Balkan'da, “bu toplantıya telefon ile çağrıldım. 150 kilometre mesafeden bu mücadele destek için geldim. 2007 yılında Kaz Dağlarında da altın arama girişimlerinde bulunuldu. Fakat bizler, demokratik kitle örgütleri ve zeytin üreticileri büyük bir duyarlılıkla bu çalışmaları geriye püskürttük. Geçici de olsa durdurduk. Ve bir şey yapılmasına engel olduk. Kozak Yaylasıda ülkemizin ender bölgelerinden birisi. Burada da mücadele vererek yöre halkı kendi topraklarına sahip çıksın. Bu mücadelede biz de elimizden gelen her desteği vermeye hazırız. Madene karşı değilim ama dünyanın en zengin oksijen bölgesi olan Kaz Dağları ve Kozak Yaylası'nda altın aranmasına karşıyım” dedi.

            Kozak Yaylası'na en yakın ilçelerden birisi olan ve Türkiye'nin gözde turizm bölgeleri arasında yeralan Ayvalık'tan destek için toplantıya gelen Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen, “bu mücadeleye uzun zaman önce başladık. Dikkat etmemiz gereken tek kişilik mücadelelerle yola devam etmememiz. Bireysel mücadele edersek hiçbir başarı elde edemeyiz. Mücadele halkamızı her geçen gün daha da büyütmeliyiz. Kaz Dağları'nda ve Karahayıt'ta güçbirliği içinde verilen mücadele ile maden aramaları durduruldu. Halka rağmen zorla yapılamayacağı görüldü. Biz gördük ama, halen görmek istemeyenler var. Onlarda görene kadar mücadeleye devam” dedi.

            Kozak Yaylası'nda yaşayan, çam fıstığını toplayıp, Türkiye'nin ihracatına katkı sağlayan kadınlar adına söz alan Gülden Karabudak, “Kozak'ta altın istemiyoruz” diye söze başladı. Karabudak, “her konuşmada gözlerim doluyor. Biz bu mücadeleye Kasım 2007'de başladık ve bu güne ulaştık. Her konuşmamda söylüyorum, ciğerimiz yanıyor diye. Bizim gerçekten ciğerimiz yanıyor. Biz Kozak Yaylası'nda gerçekten çok mutluyduk. Geçimimizi de bu bölgenin altını olan çam fıstığından sağlıyorduk. Bize dediler ki çok sorun olmayacak. Ama altın arama faaliyetleriyle umudumuzu çaldılar. Bizi umutsuzluğa sürüklediler. Bizim istemememize rağmen biz yaparız dediler. Halk istemiyor, neden bu ısrar? Ben halkım  siz kimsiniz?” dedi. Gülden Karabudak'ın bu duygulu konuşması salondan büyük alkış aldı. Toplantının ardından, katılımcılar başta Belediye Başkanları olmak üzere,  Kozak Yöresi köy muhtarları ve vatandaşlar birlikte fotoğraf çektirerek, siyanürlü altın madenine karşı bir kez daha el ele mücadeleye devam mesajı verdiler.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.