04 Aralık 2024
  • İzmir11°C
  • Manisa10°C
  • Balıkesir9°C
  • Çanakkale10°C

HASAN ESER YAZIYOR

Anayasa Mahkemesi, 5747 sayılı kanunun geçici 1. maddesinin iptal isteminin kabulüne, diğer hükümlerinin iptal isteminin reddine karar vermesiyle, ilçemiz Foça’ya bağlı olan Yeni Foça,

Hasan ESER Yazıyor

08 Kasım 2008 Cumartesi 18:58

DÖRT TANE SAĞ PARTİNİN TOPLAM OYU =CHP
Anayasa Mahkemesi, 5747 sayılı kanunun geçici 1. maddesinin iptal isteminin kabulüne, diğer hükümlerinin iptal isteminin reddine karar vermesiyle, ilçemiz Foça"ya bağlı olan Yeni Foça, Bağarası ve Gerenköy Belde Belediyeleri kapatıldı. Önümüzde yerel seçim var, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karar sonrası ilk işim 2007 genel seçimlerine bir daha göz atmak oldu. Elbette genel seçimler ile yerel seçimleri kıyaslamak sonuç itibariyle doğru değil, ancak en azından seçmen kitlede bir kanaat uyanmasına sebep olur diye düşündüm 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde Foça genelinde CHP 6986, Ak Parti 2562, MHP 2308, DP1337, GP 788 oy çıkarmış sandıktan. İlk aklıma gelen, DP-MHP-GP–AKP"nin oylarını toplamak oldu. Bu dört sağ partinin genel toplamında: 6995 oyu buldum. Evet, Foça genelinde 4 tane sağ partinin toplam oyu ancak CHP ile eş değere geliyor. Tabiî ki bu sonuçların alındığı 2007 genel seçimlerinde CHP ile DSP"nin birleşmesini göz ardı edemeyiz. CHP"nin 6986 oyu içersinde kaç tane DSP oyu var, bunu tespit etmek mümkün değil. Ancak bu tablolara baktığımızda, artık siyasetten azda olsa anlayan herkesin bildiği bir gerçek var ki; Foça"da sağ partiler birleşmediği sürece seçim kazanmaları imkansızdan da öte.
Siyasetin sermayesi insandır, siyasette hiç kimse tek başına hiçbir zaman başarılı olamaz. Kişiler veya isim üzerinden siyaset yapanlar her zaman başarısız olmaya mahkumdur. Siyaset bir takım işidir. Siyasette “ben” olmamalı, “biz” olmalı. Hatırlasanız, 2002 genel seçimlerinde arenaya tepeden inme çıkan hazırlıksız ve tek bir isim üzerinden seçime giren Genç Parti,  Cem Uzan liderliğinde hüsrana uğrarken o seçimde yarışa Abdüllatif Şener, Vecdi Gönül, Erkan Mumcu, Bülent Arınç, Abdullah Gül gibi kendi bölgelerinde güçlü olan isimleri kabinesine dahil ederek, bir hareketin lideri olarak seçime giren Recep Tayyip Erdoğan"ın Ak Parti"si, 2002 genel seçimlerinde tek başına iktidar olmuştu. Şimdi, ben bu örnekten yola çıkarak yine ilçemiz siyasetine dönmek istiyorum. Yaklaşık bir buçuk yıldır çok yakından takip ettiğim Foça siyasetine baktığımda özellikle sağ partiler cenabında her kafadan bir ses çıktığını ve bir belirsizliğin hakim olduğunu görüyorum. 20 yıldır Foça"da yerel iktidar olamayan sağ partiler, nedense kişiler ve isim üzerinden siyaset yaptıkları için başarısız olduklarını düşünüyorum. Çünkü  20 yıldır yerel iktidarı elinde tutan Foça"nın sol görüşü  kişilerle değil, teşkilat olarak hareket eden yani isim olarak değil, takım olarak mücadele ettikleri için başarılı olduğu  kabul edilmesi gereken bir gerçek! Düşünsenize Nihat Dirim"in 1999"da adaylığının düşmesinden sonra “ben seçilirsem hiçbir iş yapmam” dediği iddia edilen Ali İlcan"ın  ve 2004 yılında  genç ve deneyimsiz olan hatta adaylığını açıkladığında  Foça siyaset otoritelerinin kendisine % 1 bile ihtimal vermediği Gökhan Demirağ"ın  Foça"da seçim kazanmalarını. Kendi isimlerinin popüler olmalarına değil, tıpkı Başbakan Erdoğan gibi bir hareketin bir teşkilatın içinden çıkarak aday olmalarına bağlıyorum. Oysa ki ilçemizin yirmi yıllık siyasi geçmişine baktığımızda bir türlü iktidar olamayan merkez sağ partilerin bir teşkilat olarak, bir ideolojinin savunmacıları değil, yalnızca bir isim arkasından günün şartları hangi partiden el verirse yalnızca belediye meclis aday listesi çıkarabilmek için işte bir amblem, bir adres olsun misali bir siyasi partinin çatısı altında toplanıp, seçime çeyrek kala siyaset yapmaya başlayarak az önce hatırlattığım Cem Uzan örneğimdeki gibi isim üzerinden siyaset yaptıkları için başarılı olamadıklarını düşünüyorum.
Foça"da sağ görüş önce takım olmayı öğrenmeli, kişi üzerinden değil teşkilat üzerinden siyaset yapmalı. Ben burada Cumhuriyet Halk Partisinin Foça teşkilatını gıpta ile takdir ediyorum. Kapalı kapılar arkasında birbirleriyle kavga etseler dahi kapıdan çıkarlarken kolkola çıktıkları gibi parti içersinde olan anlaşmazlıklarını da sokağa yansıtmamaya dikkat ediyorlar. Fakat, sağ görüşe baktığımızda senaryo çok farklı. Meclis listesinde yer bulamayanlar ortada bir siyasi teşkilat anlayışı olmadığı için arkalarını dönüp kolayca “bana ne yaaa” diyerek çekip gidebiliyorlar. Foça"nın sol görüşlü siyasileri ve yine bu düşüncedeki kişileri parti içersinde çıkan tatsızlıklarda kol kırılır yen içinde kalır derken Foça"nın sağ görüşlü insanları ise, küçük bir tatsızlıkta birbirlerinin kirli çamaşırlarını ortaya dökmeyi çok iyi başarıyorlar. Uzun lafın kısası Foça"nın sağ görüşü evvelsi gün Anap"ta, dün Doğruyol"da, bugün a partisinde hareket etme mantığı ile yol almaya devam etmemeli, önemli isimlerden bir takım oluşturup, bir ismin peşine takılarak değil, teşkilat olarak hareket etmeli; yoksa Foça"da sağ görüş bir 20 yıl daha yerel iktidar olmayı başaramaz.
Foça"da her parti, doğal olarak kendine özgü hesaplar yapıyor. Özellikle Ak Parti, sanki Foça"da seçim kazanması garantiymiş gibi paylaşılamıyor. 2004"te Belediye Başkan adayı bulmakta zorlanan hatta lokantacı Şehmuz Usta"yla, balıkçı Mert"le meclis listesi yapan Foça Ak Parti"de, bugün sen aday olacaksın, yok ben aday olacağım yarışı yaşanıyor. Genel iktidar partisinde bugün birbirleri ile yarışanlar 2004 yerel seçiminde neredeydi acaba? Ak Parti bir gün, iktidar partisiyken ana muhalefet partisi durumuna düşerse acaba yine nerede olacaklar? İşte anlatmak istediğim bu; CHP sol ideolojiyi savunuyor, sağ görüşün siyasetçileri ise rüzgara göre hareket ediyor.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.