HASAN ESER YAZIYOR

SON SÖZÜ “BEN ADAYIM” OLMUŞ
Daha dün gibi hatırlıyorum 2004 yılında yaşadığımız yerel seçimleri. Zaman ne çabuk geçiyor, işte yerel seçimler bir kez daha geldi kapıya dayandı. Yaklaşık 6 ay sonra yerel seçimler var. Bende bugün ki yazıma 1989 yılından başlayıp 2009 yılında noktalamak istiyorum. Foça Belediye Başkanı iken 1989 yılında yapılan yerel seçimde 357 fark oy ile seçimi kaybederek başkanlığa 20 yıl önce  veda eden Serdar Mersin, kaybettiği 89 seçimi ile ilçemizde 20 yıldır hüküm süren yerel sol iktidar bayrağı teslim almıştı. Bu yirmi yıllık öyküde neler yaşandı neler… Keşke şu Foça"nın ağzı dili olsaydı da bize anlatsaydı. Fakat konuşamaz ki sonra konuşsa kim dinler!
Benim çocukluğumdan beri hayallerimden bir tanesi de bir film senaryosu yazmak. Mutlaka bir gün yazacağıma da inanıyorum. Bugüne kadar hayal ettiğim ve yazmayı planladığım senaryoma birçok konu tasarladım. Fakat senaryoya ait düşüncelerimin içinde bir konu var ki, benim gözümde Altın Portakal"a şimdiden aday. Tasarladığım senaryonun konusunu ilk Serdar Mersin"le paylaşmıştım, çünkü senaryomun baş kahramanı kendisi! Evet yanlış okumadınız. Baş rolünü kimin canlandıracağını bile şimdiden düşündüm. Serdar Mersin"i Türkiye de en iyi şekilde canlandırabilecek olan tek bir isim var; oda  Şafak Sezer…  Şaka falan yapmıyorum. İlçemizin 25 yıllık yerel siyasetini gözümde canlandırdığım da   Şafak Bey"in teklimizi kabul etmesi dahilinde Serdar Mersin"in hayatını Şafak Sezer"in canlandırması ile birde Foça siyasetini  detaylı bir şekilde işlendi mi işte size filmin kralı. 
Şimdi eminim ki Hasan hayal görüyor, ortada film senaryosu olacak bir konu yok diye düşünüyorsunuz. Sizce olmayabilir, bence var. Bir düşünsenize küçük bir ilçe Cumhuriyet Tarihi"nde 3 kez sağ görüşten Belediye Başkanı seçilmiş, bu 3 tanenin bir tanesi ihtilal sonrasında seçim ile değil, atama ile gelmiş. Senaryomuzun baş kahramanı ise 27 yaşında Belediye Başkanı seçilmiş 5 yıllık döneminde fırtına gibi esmiş fakat 32 yaşında katıldığı 2. seçimler de seçimi kaybetmesinin sonrasında yüzlerce insanı arkasına almış fakat buna rağmen  zafer her seçimde 2. bahara kalmış. Kısacası, filmin özetinde siyasetin aslında koskoca bir yalan olduğu, siyasetin entrikaları, toplumun siyasetten neler kazandığı, neler kaybettiği ve kamuoyu oluşturmanın siyasetteki önemi anlatılacak.
Senaryomun konusu  hazır, ancak artık Türk Sineması"nda filmlerin sonu eskisi gibi bitmiyor çünkü filmlerimiz artık hayalci değil, hayata ve dünyaya daha reel bakılarak yazılıyor. Bilirsiniz, eski Türk Filmleri"ni, film içersinde Küçük Emrah"ın başına gelmeyen kalmazdı ama eninde sonunda kendisini gazinocular kralı, kodaman bir amca keşfederek meşhur ederdi. Küçük Emrah kısa sürede zengin olur ve yaşadığı acılara sünger çekerek mutluluğu yakalardı. Türk filmlerinin muhtemel mutlu sonları bu şekilde idi.
Şimdi senaryomuzda inandırıcılığı açısından gerçek hayattan da alındığını da hesap edecek olursak senaryoya yakışır bir son hazırlamam lazım. Şimdi 89 da seçim kaybeden Eski Başkan 2004 yılına kadar 15 yıl muhalefette kalıyor. İlçede ciddi  bir kamuoyu oluşturuyor. Eski Başkan"dan sonra gelenler ise, gerek ülke genelinde yaşanan ekonomik krizler, gerek koalisyon hükümetleri döneminde belediye başkanlığı yapmanın dezavantajları nedeni ile görsel olarak çok fazla başarılı olamıyor . Hele ki Foça"da bir 1999-2004 dönemi var ki aslında o dönem başlı başına bir film olur. Bırakın Türkiye"yi yeryüzünde ben seçilirsem hiçbir iş yapmayacağım dediği iddia edilen bir başkan Foça"da seçim kazanmıştı.  tüm bu eksilerin karşısında   1984-1989 yıllarında tıpkı bugünkü gibi, tek parti hükümeti döneminde  belediye başkanı olma avantajı ile bir dönem başkanlık yapan Serdar Mersin bu avantajı ile muhalefette olmasına rağmen 15 yıl boyunca gücüne güç katmıştır. 15 yıl gücüne güç katan muhalefette olmanın avantajı ile güçlenen Serdar Mersin, 15 yıllık CHP"nin yerel iktidarının yıpranmışlığı ve siyasi tecrübesi, bilgisi olmayan hatta kendisine muhalif olan siyasetçiler tarafından gençliğinden ve tecrübesizliğinden olsa gerek kamuoyunda “Foça"ya muhtar bile olamaz” tabiri ile değerlendirilen, bir adayın karşısında 2004 yılında yapılan yerel  seçimi kaybetti. 
Şimdi ise işler ters döndü. Çünkü 2004 seçimine, 15 yılın gücü ile çıkan Serdar Mersin bugün ise 20 yılın yıpranmışlığı ile kulislerde anılıyor. Ortada belediyeleri arasında ayrımcılık yapmayan tek parti hükümeti, Büyük Şehir Yasası ile metropol ilçe olmanın avantajları ile her ne kadar Foça"da ana muhalefetin iddia ettiği gibi 17 trilyonu gereksiz işlere harcamışsa da   2009 seçiminde partisi yeniden aday gösterdiği taktirde öyle veya böyle halkın gözünü boyamayı başarmış bir aday var.
Şimdi sormak istiyorum tüm okuyucularıma, 2004 seçiminde tüm avantajlar elindeyken seçim kaybeden Serdar Mersin 2009"da yeniden aday olduğu taktirde ve tüm avantajlar rakibine dönmüşken 2004"te rakibine altın tepsi içinde sunduğu seçimi 2009"da kazanabilir mi? (teşbihte hata olmaz)
Sonuç olarak film senaryomun finali için 2009 seçimlerini merak ile bekliyorum. Filmin sonunda ya Şafak Ağabey"im çıkıp senaryodaki rol arkadaşlarına “Arkadaşlar zor oyunu bozarmış derler. Israr etmenin bir anlamı yok bu iş bana bir daha nasip değilmiş.”  diyerek bir kenara çekilip, ilçe tarihinde hep efsane olarak kalacak ya da bir kez daha aday olup bu sefer ciddi bir oy farkı ile kaybedip yine ilçe tarihinde gelecek nesillerde hep alay konusu olacak ( Örnek:”Ya bizim ilçede eskiden bir politikacı varmış bir kere Belediye Başkan"ı seçilmiş ve ikincisinde kaybetmiş, ondan sonra yaşamı boyunca aday olmuş hatta son sözü “ben adayım” olmuş).