KRİZ TARIMI VURDU
Prof.Dr.Olgun Tarım sektörüne yönelik acil önlemler alınmaz ise zaten gittikçe azalan tarımsal üretim ve verim önümüzdeki dönemlerde iyice düşecek, en önemlisi
25 Kasım 2008 Salı 15:04
EKONOMİK KRİZ TARIM SEKTÖRÜNÜ DE VURDU
Prof.Dr.Olgun "Tarım sektörüne yönelik acil önlemler alınmaz ise zaten gittikçe azalan tarımsal üretim ve verim önümüzdeki dönemlerde iyice düşecek, en önemlisi Türkiye gıda ve tarım ürünlerinde daha fazla dışa bağımlı hale gelecektir. Tarım kesiminin krizden etkilenmesi, sorunların artmasına neden olacak ve bu durum diğer kesimlere de yansıyacaktır diye konuştu.
Tarım sektörünün yıllardır birçok sorun ile karşı karşıya olmasına rağmen ulusal ekonomiye katkısını sürdürdüğünü ancak ülkemizi etkileyen son kriz karşısında bir çıkmaza doğru hızla ilerlediğini belirten Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanı Prof.Dr.Akın Olgun, Tarım kesimi yaşanan krizin nedeni olmamakla birlikte her zaman olduğu gibi en çok etkilenen ve bedelini en çok ödeyen kesimlerden birisi olma durumu ile karşı karşıyadır dedi.
Ekonomik krizin tarım sektörüne olası etkileri ve alınması gereken önlemler konusunda Tarım Ekonomisi Bölümü adına görüşlerini açıklayan,
Oluşturduğu katma değer ve istihdam olanakları başta olmak üzere birçok açıdan ekonominin emniyet kilidi durumunda olan
Ekonomik krizin tarım sektörüne olası etkilerini belirten Prof.Dr.Olgun,
Nitekim; Kırsal kesimde ortaya çıkabilecek yeni bir işsizlik dalgası ile büyük kentlere olan göç artmaya başlayabilecek, diğer kesimlerde üretilen girdiler için pazar durumunda olan tarım sektörü, bu özelliğini kaybederek diğer sektörlerin de sarsılmasına neden olabilecek, bu kesimde üretimin miktar ve kalite olarak düşmesi, gıda sektörünü de etkileyecek ve üretim düşerken fiyatlar da artacaktır dedi.
Ekonomik kriz talebin gerilemesi ile beraber giden işsizlik ve gelir düşüklüğü ile kendini gösterdiğini kaydeden Prof.Dr.Olgun, Bu durum ise zaten kendi kendine yeterli olmayan ülkemizde tarım ürünlerine olan talebin ve dolayısıyla üretimin daha da azalması anlamına gelmektedir. Bu bakımdan tarımda ulusal üretimin artırılması önde gelen bir strateji olmalı, bu kapsamda da aşağıda belirtilen acil önlemlerin zaman kaybetmeden alınması gelecekte ortaya çıkabilecek olası bir üretim azalmasının önüne geçebilmek açısından son derece önemlidir dedi.
Prof Dr. Olgun alınması gereken önlemleri başlıklar halinde şöyle sıraladı;
Kriz nedeniyle döviz kurları %40-50 arasında değişen oranlarda artmıştır. Bu artış kısa bir süre sonra tarımsal üretimin en önemli girdilerinden gübre, ilaç mazot fiyatlarına da yansıyacaktır. Buna bağlı olarak da bunların kullanımı düşecek ve üretim azalacaktır. Bunun için, bunların kullanımına yönelik faizsiz destek kredileri verilmeli ve bu girdilerden alınan katma değer vergisi tarımsal üretim amaçlı kullanımlarda kaldırılmalıdır.
Tarımsal ürünlere verilen primler miktar ve kapsam olarak arttırılmalıdır. Ayrıca, Toprak Mahsulleri Ofisi, Tarım Satış Kooperatifleri, Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri gibi kuruluşlara alım, işleme, depolama, ihracat gibi amaçlarla düşük faizli krediler sağlanarak bu kurumların bir yandan üretici eline geçen fiyatı artırması diğer yandan da tüketicileri spekülasyonlardan koruyacak girişimlerde bulunmaları sağlanmalıdır.
Talebin düşmemesi açısından okullara ve askeri kışlalara süt, fındık, kuru üzüm, kuru kayısı gibi gıda destekleri yapılmalıdır.
Üreticilerin vadesi gelen kredi borçları en az bir yıl ertelenmelidir.
Yurtiçi üretimin yeterli olduğu ürünlerde Dahilde İşleme Rejimini de kapsayacak şekilde her türlü tarım ürünü ithalatı engellenmeli veya zorlaştırılmalıdır.
Prof.Dr.Olgun "Tarım sektörüne yönelik acil önlemler alınmaz ise zaten gittikçe azalan tarımsal üretim ve verim önümüzdeki dönemlerde iyice düşecek, en önemlisi Türkiye gıda ve tarım ürünlerinde daha fazla dışa bağımlı hale gelecektir. Tarım kesiminin krizden etkilenmesi, sorunların artmasına neden olacak ve bu durum diğer kesimlere de yansıyacaktır diye konuştu.
Tarım sektörünün yıllardır birçok sorun ile karşı karşıya olmasına rağmen ulusal ekonomiye katkısını sürdürdüğünü ancak ülkemizi etkileyen son kriz karşısında bir çıkmaza doğru hızla ilerlediğini belirten Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanı Prof.Dr.Akın Olgun, Tarım kesimi yaşanan krizin nedeni olmamakla birlikte her zaman olduğu gibi en çok etkilenen ve bedelini en çok ödeyen kesimlerden birisi olma durumu ile karşı karşıyadır dedi.
Ekonomik krizin tarım sektörüne olası etkileri ve alınması gereken önlemler konusunda Tarım Ekonomisi Bölümü adına görüşlerini açıklayan,
Oluşturduğu katma değer ve istihdam olanakları başta olmak üzere birçok açıdan ekonominin emniyet kilidi durumunda olan
Ekonomik krizin tarım sektörüne olası etkilerini belirten Prof.Dr.Olgun,
Nitekim; Kırsal kesimde ortaya çıkabilecek yeni bir işsizlik dalgası ile büyük kentlere olan göç artmaya başlayabilecek, diğer kesimlerde üretilen girdiler için pazar durumunda olan tarım sektörü, bu özelliğini kaybederek diğer sektörlerin de sarsılmasına neden olabilecek, bu kesimde üretimin miktar ve kalite olarak düşmesi, gıda sektörünü de etkileyecek ve üretim düşerken fiyatlar da artacaktır dedi.
Ekonomik kriz talebin gerilemesi ile beraber giden işsizlik ve gelir düşüklüğü ile kendini gösterdiğini kaydeden Prof.Dr.Olgun, Bu durum ise zaten kendi kendine yeterli olmayan ülkemizde tarım ürünlerine olan talebin ve dolayısıyla üretimin daha da azalması anlamına gelmektedir. Bu bakımdan tarımda ulusal üretimin artırılması önde gelen bir strateji olmalı, bu kapsamda da aşağıda belirtilen acil önlemlerin zaman kaybetmeden alınması gelecekte ortaya çıkabilecek olası bir üretim azalmasının önüne geçebilmek açısından son derece önemlidir dedi.
Prof Dr. Olgun alınması gereken önlemleri başlıklar halinde şöyle sıraladı;
Kriz nedeniyle döviz kurları %40-50 arasında değişen oranlarda artmıştır. Bu artış kısa bir süre sonra tarımsal üretimin en önemli girdilerinden gübre, ilaç mazot fiyatlarına da yansıyacaktır. Buna bağlı olarak da bunların kullanımı düşecek ve üretim azalacaktır. Bunun için, bunların kullanımına yönelik faizsiz destek kredileri verilmeli ve bu girdilerden alınan katma değer vergisi tarımsal üretim amaçlı kullanımlarda kaldırılmalıdır.
Tarımsal ürünlere verilen primler miktar ve kapsam olarak arttırılmalıdır. Ayrıca, Toprak Mahsulleri Ofisi, Tarım Satış Kooperatifleri, Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri gibi kuruluşlara alım, işleme, depolama, ihracat gibi amaçlarla düşük faizli krediler sağlanarak bu kurumların bir yandan üretici eline geçen fiyatı artırması diğer yandan da tüketicileri spekülasyonlardan koruyacak girişimlerde bulunmaları sağlanmalıdır.
Talebin düşmemesi açısından okullara ve askeri kışlalara süt, fındık, kuru üzüm, kuru kayısı gibi gıda destekleri yapılmalıdır.
Üreticilerin vadesi gelen kredi borçları en az bir yıl ertelenmelidir.
Yurtiçi üretimin yeterli olduğu ürünlerde Dahilde İşleme Rejimini de kapsayacak şekilde her türlü tarım ürünü ithalatı engellenmeli veya zorlaştırılmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.