TÜRK BALIKÇILIĞININ SORUNLARI
İzmirin Balığı ile ünlü ilçesi Foçada artık her yıl gelenekselleşen Uluslar Arası Rastgele Balıkçılık festivalinin bu yıl 9. yapıldı. Festival etkinlikleri kapsamımda Balıkçıların Sorunları konulu panele konuşmacı olarak katılan
03 Ekim 2009 Cumartesi 18:51
TÜRKİYE SU ÜRÜNLERİ KOOPERATİFLERİ MERKEZ BİRLİK BAŞKANI RAMAZAN ÖZKAYA, TÜRK BALIKÇILIĞININ SORUNLARINI ANLATTI
Hasan ESER / Foça
İzmir"in Balığı ile ünlü ilçesi Foça"da artık her yıl gelenekselleşen Uluslar Arası Rastgele Balıkçılık festivalinin bu yıl 9. yapıldı. Festival etkinlikleri kapsamımda "Balıkçıların Sorunları" konulu panele konuşmacı olarak katılan Türkiye Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birlik Başkanı Ramazan Özkaya, Ege Hakimiyet Gazetesi"nin Foça Temsilcisi Hasan Eser"e verdiği özel röportajda balıkçılığın sorunlarını anlattı. Hasan Eser"in sorularını da yanıtlayan Özkaya balıkçılık dünyasında gündem yaratacak birbirinden ilginç açıklamalarda bulundu.
BALIKÇILIĞIN TÜRKİYE EKONOMİSİNE YILLIK KATKISI 2 MİLYAR 300 MİLYON DOLARDIR.
Balıkçılık sektörünün Türkiye ekonomisine sağladığı katkının önemimi anlatan, Özkaya , Türkiye"nin çok geniş bir balıkçı filosuna sahip olduğunu belirterek, Balıkçılığın Türkiye ekonomisine yıllık katkısının 2 Milyar 300 Milyon dolar olduğunu söyledi. Balıkçılık sektörünün 130 bin kişiye dolaylı dolaysız yönden istihdam sağladığına dikkat çeken, Özkaya, Türkiye"de yılda ortalama 550 bin ton balığın taze ve hijyenik şartlarda halkın tüketimine sunulduğunu bildirdi. Türkiye"nin 3 bir tarafının denizlerle çevrili olduğunu hatırlatan, Özkaya, ,balıkçılık politikasının olmayışı, bir su ürünleri genel müdürlüğünün kurulmayışı,, su ürünleri kooperatiflerine yetki verilmeyişi balıkçılarımızı çıkmaz hale getirmiştir. Dedi.
TÜRK HALKININ YILDA 20 KİLOYA YAKIN BALIK TÜKETMESİNİ İSTİYORUZ.
Her geçen yıl balıkçılık sektöründe faaliyet gösterenlerin borçlarının ikiye katlandığını, ifade eden Özkaya, Bu durumun sebebini yakalanamayan balıklardan değil, yakalanan balıklardan kar edemeyişlerine bağladı. Balığı yakalayan ile satan arasında makasın çok geniş olması nedeni ile halka ucuz balık yedirme şansını bir nebzede olsa engellediğini ileri süren, Özkaya, Halkımızın ucuz ve hijyenik şartlara uygun taze balık tüketmesi gerekmektedir. Bilindiği üzere doktorların bile reçetelerine yazdığı balık, günümüzde örneğin Japonya"da yılda 26 kilo kişi başına tüketilen balıktan dolayı o ülkede kalp krizi hastalıklarını sıfıra indirmiştir. Türkiye"de ise ne yazık ki her geçen gün kalp krizi hastalığı çoğalmakta ve sık görülmektedir. Ülkemizin 3 bir tarafının denizler ile çevrili olması Türk halkı için büyük bir şanstır ve bunu bir şans olarak gördüğümüz içinde Türk halkının 20 kiloya yakın balık tüketmesini istiyoruz. Bu isteğimizin gerçekleşmesi içinde gerekli çalışmalar yapılmalıdır dedi.
SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ"NÜN ACİLEN KURULMASINI İSTİYORUZ.
Ülkede balık tüketiminin artması için, balık üzerine reklam çalışmalarının yapılması,eğitim seminerlerinin düzenlenmesi ve balıkçılık konusunun insanlara ilkokul çağlarından itibaren anlatılması gerektiğini savunan Özkaya, Bu alanda ciddi eksiklilerimiz var. Türkiye 1971 yılına kadar Osmanlı yasaları ile idare edilmiştir. 1971 yılında çıkan 1380 sayılı yasa ile balıkçılığımız zaptırak altına alınarak belirli kurumlar tarafından belirli kurallar ile yönetilmek istenmiştir. 1982 yılında kurulan bugün arzu ettiğimiz, defalarca söylediğimiz, istediğimiz Avrupa Birliği"nin de bizden istediği genel müdürlük ne yazık ki 10 yıl sonunda ortadan kaldırılarak 4 tane genel müdürlüğe dönüştürülmüştür. AB hedefi olan taahhüdümüzü yerine getirebilmek için, işlevlik kazanmış, donatılmış AB ülkeleri ve kooperatifler ile entegre olabilecek Su Ürünleri Genel Müdürlüğü"nün acilen kurulmasını istiyoruz. Sanırım yılbaşına kadar bu talebimizin olması içinde mücadelemizi sürdüreceğiz. Şeklinde konuştu.
YEREL BELEDİYELER BALIKÇI BARINAKLARINI RANT KAPISI OLARAK GÖRÜYOR
Bir başka sıkıntımız ise ne kadar yazıktır ki uzun vadeli balıkçılık politikalarımızın olmayışından ,balıkçılığımızın balığa çıkarken ilk basamağı olan balıkçı barınakları atıl durumda olmasıdır, diyerek sözlerine devam eden Özkaya, Geçmişte
ÖTV"SİZ MAZOT KULLANDIĞIMIZ HALDE BALIKÇILARIMIZ ZARAR ETMEKTEDİR
Türkiye"de stok tespiti olmadığından dolayı balıkların yakalanmasından balıklara zarar verip vermediklerinin henüz belli olmadığına dikkat çeken Özkaya, .Bu nedenle stok tespiti kaynak yetersizliği olan ülkelerde olduğu gibi bizde de saha gözlemleri ve piyasaya arz ile olmaktadır. Piyasaya arz ile balık çıkış noktalarında bakanlığa bağlı koruma kontrollerin her yerde çıkış kontrol noktaları olmadığından "biz diyoruz ki" bu yetkiyi bize verin, biz buna hazırız, alt yapımızda hazır, kooperatif başkanlarımızda buna uygun, biz kooperatifler olarak çıkan her balığın gram, boy ve cins olarak tespit ederek bir yıl sonra Türkiye"de yakalanan balıkların boy, cins ve kilo bazından tutarlarını ortaya sunmak istiyoruz. Bunun içindir ki sürdüre bilirliği sağlamak için olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi stokların tespitidir. Günümüzde ülke insanımızın bu balığı tüketmeye ihtiyacı vardır. Avrupa"da kişi başına tüketilen 20,25 kilo balık Türkiye"de de tüketilmelidir. Biz hazırız, donamımız hazır, filomuz hazır bizim isteğimiz hükümetimizin politikalar oluşturması balıkçılarımızın sorunlarının masaya yatırılması balıkçılar ile beraber bu sorunlar çözülerek sonuca ulaştırılmalıdır. Bu konuda atılan önemli adımlarda yok değildir. Örneğin ÖTV"siz mazot kullanıyoruz. Hükümete teşekkür ediyoruz. Ancak, ÖTV'siz mazot kullanmak balıkçılarımızı kara geçirmemektedir. ÖTV'siz mazot kullandığımız halde balıkçılarımız zarar etmektedir. Bu sorunların çözümü olarak biz diyoruz ki bir defaya mahsus balıkçılarımızın borçlarının uzun vadede tekrar yapılandırılıp balıkçılarımıza rahat bir nefes aldırmamız lazım. Balıkçılarımız rahat bir nefes alırsa, arz talebi de dengeleyebilirsek bu balıkçı hem yakaladığı balıktan para kazanır ,hem de bacasız sanayi diye adlandırdığımız her biri 25,30 tayfa çalıştıran Türkiye ekonomisine 2 milyar 300 milyon dolar katkı sağladığı göz arda edilmemesi lazımdır. Bizim beklentilerimiz bunlardır. İfadesini kullandı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.