YAĞCILARDA ON NUMARA RAHATSIZLIĞI

MADENİ YAĞCILARDA 10 NUMARA RAHATSIZLIĞI

TÜRKİYE MADENİ YAĞ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ (MAYDER) GENEL BAŞKANI MUSTAFA ARSLAN:

"KAÇAK AKARYAKITIN, 10 NUMARA YAĞ DİYE TANIMLANMASINDAN VAZGEÇİLMESİ GEREKİR"

ALİAĞA HABER/ ALFA TİVİ/ GÜNAYDIN EGE GAZETESİ/ Türkiye Madeni Yağ Sanayicileri Derneği (MAYDER) Genel Başkanı Mustafa Arslan, kaçak akaryakıtın 10 numara yağ diye tanımlanmasından vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.

AA Muhabirine konuşan Arslan, kaçak akaryakıtın 10 numara yağ olarak tanımlanmasının madeni yağ sektöründe faaliyet gösteren firmaları töhmet altında bıraktığını, sektör açısından ise bunun olumsuzluklarının yaşandığını dile getirdi.

Madeni yağ firmaları üzerinde 10 numara yağ üzerinden oluşan bu olumsuz algının artık değişmesi gerektiğine işaret eden Arslan, "10 numara madeni yağ bir akaryakıt cinsi değildir. Sanayide ve ilgili yerlerde kullanılması gereken bir yağdır. Aksi halde kullanılmaması için Enerji Bakanlığımızın ve Maliye Bakanlığımızın aldığı çok ciddi tedbirler var.

Haksız rekabetin önüne geçilmesi, yasadışı akaryakıt satışı ve kullanımını önlemek gibi konularda her iki bakanlığımızın aldığı tüm tedbirleri sektörde faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşu birlikteliği olarak destekliyoruz" dedi.

"MADENİ YAĞ SEKTÖRÜ KÖTÜ ÇOCUK DEĞİL"

Arslan şöyle konuştu: "MAYDER'in üyeleri yada sektörde iyi niyetli işini yapanlar, yol kenarlarında tezgah açma gayreti içinde değiller. Bu durum, Türkiye'deki ticari taşıt kullanıcılarının bulduğu bir alternatif. Bu noktada madeni yağda kayıt dışılık, üreticiler tarafından arz edilen değil, talep edilen bir eylemdir. Bizce madeni yağ sektörü işte bunun üzerinden bilinçli olarak kötü çocuk olarak gösterilmeye çalışılıyor. Madeni yağı akaryakıt olarak kullanan kesimi bir şekilde engellediğiniz zaman, o kesim başka arayışlar içine girecektir. Son 2-3 yıldır deposuna motorin koymayan ve farklı yollarla motorunu çalıştıran ticari araç sahipleri var. Deposuna marketten kanola yağı koyanı bile gördük. Bizce madeni yağ sektöründe hakkıyla faaliyet gösterenler bu tür olaylara kesinlikle alet olmuyor. Madeni yağ denildiğinde bir tek 10 numara yağ kullanıcıları akla gelmemeli. Bu sektörde trafo yağları, türbin yağları, santral yağları, tekstil yağları gibi birçok alt segment mevcut. Bu yağlar Türkiye'nin endüstrisinde üretim safhasında büyük bir paya sahip."

"İHRACATTA LOKOMOTİF OLURUZ"

MAYDER'in 'üretmeden tüketmeyelim' anlayışında olduğunu ve sektörel politikasının da milli üretim, istihdam, ihracaat ve ülke ekonomisine katma değer üretmek olduğunu ifade eden Arslan, "ekonomik büyüme ve cari açığın düşebilmesi için bizim gibi yerli üretim yapan firmalar dışlanmamalıdır. Bizler ülkesini seven istihdam yaratan, katma değer üreten reel ve legal bir sektörüz. Hiç kimse vatan ve memleket menfaatleri üzerine kendisini bizden üstün göstererek hamaset yapmasın" dedi.

Dünyanın en iyi ilk 10 ekonomisi içinde yer alan Türkiye'nin 2023'de önüne koyduğu 500 milyar dolarlık ihracat hedefi olduğunu hatırlatan Arslan, madeni yağ sektöründeki firmaların bu hedefte hatırı sayılır rakamlarla lokomotif bir görev üstlenebileceğini düşündüklerini dile getirdi.

Madeni yağ sektöründe milli markaların dış pazarlarda yerlerini almaları için 10 numara yağ saplantısından kurtularak gerekli desteklerin verilmesi gerektiğini ifade eden Arslan, başta Afrika olmak üzere dünya üzerinde yeni ihracat pazarlarına yöneldiklerini, sektörün bazı çürük elmalar nedeniyle kurban edilmemesi gerektiğini kaydetti.

Arslan şöyle konuştu: "Boing ve Airbus uçak sanayiine uçak hidroliği yapabilecek, üretebilecek kapasitede inovasyon gücüne sahip milli bir sektörüz. Türkiye Madeni yağ sektörü sadece 10 numara yağ üretiminden ibaret değildir. Türkiye'de kaçak akatyakıtın tanımı 10 numara yağ adı altında bir şekilde lanse ediliyor. Bu da sektöre önyargılarla bakılmasına sebep oluyor. Kaçak akaryakıtın tanımı 10 numara yağ olarak kaldı. Bu algının bir an önce değişmesi lazım. Kaçak akaryakıtın 10 numara yağ diye tanımlanmasından vazgeçilmesi gerekir."