• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İzmir 19 °C
  • Manisa 20 °C
  • Balıkesir 9 °C
  • Çanakkale 11 °C

Şehirde Yaşayanlarda Yüksek Şizofreni Riski

Şehirde Yaşayanlarda Yüksek Şizofreni Riski
Şizofreni genetik faktörlerin yanı sıra çevresel etkenlerin etkileşimi ile ortaya çıkan bir hastalık. Erkeklerde daha erken yaşlarda başlayan şizofreni, kadınlara göre erkeklerde daha ağır seyrediyor.

Risk faktörleri arasında kış veya ilkbahar doğumlu olmak, şehirde yaşamak, yaşlı babanın çocuğu olmak ve annenin hamilelik dönemini stres altında geçirmesi gibi etkenler yer alıyor.

11 Nisan her yıl Dünya Şizofreni ile Mücadele Günü olarak anılıyor. Şizofreni hastalığına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen etkinliklerde farkındalık oluşturmak amaçlanıyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden psikiyatri uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yosmaoğlu, şizofreninin genetik yapı ile çevresel etkenlerin etkileşimi ile ortaya çıktığını söyledi. Şizofreni hastalığını oluşturan tek bir genin tespit edilemediğini belirten Yosmaoğlu, “Şizofreni genetiği, pek çok genin birbirleri ile etkileşimini kapsar. Şizofreni eğilimini arttıran gen sayısı veya aktivitesi daha fazla ise kişide hastalanma riski daha yüksektir; kişi daha az çevresel uyaran (stres, travma, yaşam olayları gibi) ile hastalanacaktır” dedi.

Şizofreni kelimesinin eski Yunanca bölünmek, yarılmak, ayrılmak, parçalanma anlamında s’chizein ve akıl, ruh anlamında phrēn kelimelerinin birleşmesinden oluştuğunu belirten Yosmaoğlu, “Şizofreni tarihsel olarak ‘ruh yarılması’ olarak değerlendirilmiştir. Kişinin dış gerçekliği değerlendirmesini ve muhakemesini bozan ve psikoz adı verilen bir ruhsal bozukluklar türünün bir alt kümesidir. Hastalık, mustarip olan kişilerde duygulanım, algı, düşünce ve davranış alanlarında gündelik işlevi azaltacak kadar bozulmaya neden olur. Hasta içe kapanarak adeta kendine ait bir gerçeklikte yaşamaya başlar” dedi.

GAİPTEN SESLER DUYUYORUZ DERLER!

Şizofreninin belirtilerinin iki kümeye ayrılarak değerlendirildiğini kaydeden Ahmet Yosmaoğlu, “Pozitif belirtiler, normal kişide var olmayan ancak hasta kişide bulunan özellikleri kapsar: Gaipten sesler duymak, var olmayan kişi ve nesneleri görmek, çevredeki kişilerden şüphelenmek, televizyondan mesaj almak gibi. Negatif belirtiler ise normal kişide var olması gereken ancak hastalık sürecinin ortadan kaldırdığı özelliklerdir: Sosyal içe çekilme, irade kaybı, konuşma miktarında azalma, kişisel bakım düşüklüğü gibi” diye konuştu.

ERKEKLERDE RİSK FAZLA

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yosmaoğlu, kış veya ilkbahar doğumlu olanlar, şehirde yaşayanlar, göç etmiş olanların daha yüksek risk altında olduğunu belirterek “Yaşlı babaların çocukları, anne karnında enfeksiyona maruz kalanlar, stresli gebelerin çocukları, olumsuz yaşam olayları ve travmaya maruz kalanlar, sosyal olarak izole edilmiş kişiler, alkol/madde kullananlar ve ailesinde şizofreni öyküsü bulunanlar daha yüksek risk altındadır. Ayrıca, erkek olmak, şizofreninin erken başlaması ve ağır seyretmesi ihtimalini arttırır” diye konuştu.

ŞİZOFRENİ TEDAVİ EDİLEBİLEN BİR HASTALIKTIR

Şizofreni belirtilerinin ilaç tedavisi ve diğer biyolojik tedaviler ile kontrol altına alınabildiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yosmaoğlu, “Bir kısım hasta, iş, ailevi işlevler, sosyal yaşam gibi işlevsellik alanlarında yeniden işlev görür hale gelirler. Ancak bir kısım hastada tüm tedavilere rağmen hastalık ilerleyici olmakta, zihinsel işlevler giderek ‘düşüncenin olmadığı’ noktaya doğru gitmektedir. Bu gibi hastalarda ilaç tedavisi davranış kontrolü açısından önem arz eder” dedi.

SALDIRGANLIK ORANI DÜŞÜKTÜR

Şizofreninin duygulanım sisteminde de aksaklıklara yol açtığını ve depresif duygulanım nedeni ile intiharın şizofreni hastalarında sık görüldüğünü belirten Yosmaoğlu, “Bazı hastalarda hezeyanlara dayalı davranışlar sonucu ölüm olaylarına da rastlanabilir örneğin uçabileceğine inanan hastanın yüksekten atlaması gibi. Çevredeki kişilerin kendisine zarar vereceğine inanan paranoid hastalarda bir miktar saldırganlık riski olmakla beraber, şizofreninin geneli düşünüldüğünde, saldırganlık oranı ‘normal’ nüfusta görülenden daha düşüktür” dedi.

DÜZENLİ TEDAVİ ALANLAR HAYATLARINI YARDIMSIZ SÜRDÜREBİLİR

Şizofreni, tedavi ile düzelme dönemleri ve alevlenme dönemleri ile seyreden bir bozukluk olduğu için, şizofreni hastalarının gündelik yaşamlarını sürdürmek için zaman zaman yakınlarının yardımlarına ihtiyaç duyabildiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Yosmaoğlu, “Alevlenme dönemlerinde kişinin ruhsal rahatsızlık ile alakalı farkındalığı azalmış olacağından, kişi tedaviyi reddedebilir. Bu dönemlerde gündelik yaşam faaliyetleri de aksayacak, hastanın desteğe ihtiyacı olacaktır. Tedavisini düzenli alan ve alevlenme döneminde olmayan şizofreni hastaları, iş hayatını ve gündelik hayatı yardımsız sürdürebilirler” diye konuştu.

SADECE TEDAVİ DEĞİL ŞEFKAT VE İLGİ DE LAZIM

Şizofreni tedavisinde antipsikotik ilaçlar, elektrokonvülsif terapi ve diğer biyolojik tedaviler, aile terapileri ve bireysel terapiler ile sosyal çalışma yaklaşımlarının kullanıldığını belirten Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yosmaoğlu, “Sadece biyolojik tedavilere ağırlık verip, psikososyal yaklaşımı dışlamak, tedavi başarısını azaltır. Çünkü şizofreni hastaları da hepimiz kadar etkileşime, ilgiye, şefkate ihtiyaç duyarlar. Zihinsel olarak en çok yıkılmış hastalar bile, olumlu duygulanımı gayet iyi algılayabilirler” dedi.

DENGELİ BİR YAKLAŞIM İÇİNDE OLUNMALI

Ailelere öncelikle hastanın şizofreni hastasından önce, bir birey olduğunu hatırlamaları gerektiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yosmaoğlu, “Rahatsızlığın yarattığı belirtiler ile alakalı eleştiri, hiçbir işe yaramadığı gibi, hastanın stres düzeyini daha da arttıracağı için, hastalık alevlenmelerini sıklaştırır. Aşırı korumacı yaklaşım da hastanın işlev görmesinin önünde engel oluşturur. Koruma ve yalnız bırakarak, uzaktan izleyerek desteklemenin dengeli bir bileşimi, hastaların iyi kalmasına yardımcı olur” tavsiyesinde bulundu. / EGE BASIN GRUBU

Aliağa  / Aliağa Haber / Aliağa Haberleri / Aliağa Gündem / İzmir / Yeni Vizyon Gazetesi 

GAZETELERİMİZ

GÜNAYDIN EGE GAZETESİ     www.gunaydinege.net

BAKIRÇAY GAZETESİ         www.bakircay.com

EGE HÂKİMİYET GAZETESİ    www.egehakimiyet.com

FOTO HABER GAZETESİ         www.fotohaber.com.tr

VAZİYET GAZETESİ            www.yenivaziyet.com

YENİ VİZYON GAZETESİ         www.yenivizyon.net

ARASTA GAZETESİ            www.arastahaber.com

ALİAĞASPOR GAZETESİ        www.aliagaspor.com     

SAZAN MİZAH GAZETESİ       www.yenisazan.com

İNTERNET SİTELERİ İÇİN TIKLAYINIZ

ALİAĞA HABER           www.aliagahaber.com

ARASTA HABER           www.arastahaber.com

YENİ SAZAN               www.yenisazan.com

YENİ VAZİYET              www.yenivaziyet.com

YENİVİZYON              www.yenivizyon.net

ALİAĞA TARİHİ           www.aliagatarihi.com

GÜNAYDIN ALİAĞA         www.gunaydinaliaga.com

ALİAĞASPOR              www.aliagasport.com

ALİAĞAMIZ                www.aliagamiz.com

BAKIRÇAY                  www.bakircay.com

EGE HÂKİMİYET             www.egehakimiyet.com

GÜNAYDIN İZMİR             www.gunaydinizmir.com

AZİZ İZMİR                  www.azizizmir.com

EGE RAPOR                 www.egerapor.com

EGE İLAN                    www.egeilan.net

EGE İHALE                  www.egeihale.com

ALFA TİVİ                  www.alfativi.com

EGE VİDEO                www.egevideo.com

EGEPLAY                 www.egeplay.com 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Faks : 0533 557 8894